Kehanet biyografisi

Nebevi Hicret: Mekke’den Medine’ye Tarihi dönüşüm ve ulus inşası


Peygamber’in hicreti sadece bir yerden başka bir yere taşınma değil, İslam ve tüm insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. Müslümanları daraltan Mekke’den, onları kollarını açarak karşılayan Medine’ye, ilk İslam devletinin inşa süreci başladı. Bu sadece bir beladan kaçış değil, güçlü bir millet ve devletin kuruluşuydu. Bu kutlu göçünsebepleri nelerdi ve başlıca kazanımları nelerdi?

Göç için sebepler ve güdüler: Zarar ve zafer vaatleri

Mekke’de yıllarca süren gizli ve açık tebliğ faaliyetlerinden sonra, Kureyş’in Peygamber’e (s.a.a) ve Müslümanlara yönelik tacizleri yoğunlaştı. Bu zarar, kendisine destek ve yardımcı olan amcası Ebu Talib ve eşi Hatice’nin ölümünden sonra zirveye ulaştı. Artık Mekke’de Peygamber’i koruyacak kimse kalmamıştı ve kendisinin ve ashabının hayatı sürekli tehlike altındaydı.

Bu zor zamanda, yardım Mekke dışından geldi. Peygamber hac mevsiminde Yesrib (daha sonra Medine) halkından gelen heyetlerle görüştü. Kendisine ve çağrısına inandılar ve Akabe’ye birinci ve ikinci biatlerini yaptılar. Peygamberliğin on üçüncü yılında gerçekleşen ikinci biatta, Ensar’dan (Yesrib halkı) yetmiş erkek ve iki kadın İslam’a biat ettiler ve kendilerini ve ailelerini korudukları gibi onu destekleyip koruyacaklarına söz verdiler. Bu biat, Müslümanlara güvenli bir sığınak ve harekete geçecekleri bir üs sağlayan belirleyici bir dönüm noktasıydı.

Dikkatli planlama ve yolculuğun gizliliği: Hikmet ve Tevekkül

Hicret rastgele değildi; Peygamber (s.a.a) tarafından ilahi olarak planlanmış ve dikkatlice planlanmış bir hicretti. Ashabına yavaş yavaş Yesrib’e hicret etmelerini emretmiş, kendisi ve Ebu Bekir es-Sıddık ise ilahi izni beklemek üzere geride kalmışlardı. Emir geldiğinde Peygamberimiz her türlü tedbiri aldı:

  • Ebu Bekir Sıddık ile birlikte gece evinden ayrıldı.
  • Müşrikleri yanıltmak için şehrin yönünün tersine güneye yöneldi.
  • Kureyşli kâfirler onları her yerde ararken, o üç gece boyunca Thor mağarasında kaldı.
  • Yollar konusunda uzman olan ve hala bir müşrik olan Abdullah ibn Ariqat al-Lithi’yi güven ve bilgeliğin bir işareti olarak bir rehber olarak kullandı.
  • Abdullah bin Ebu Bekir onlara haber getirir, Amr bin Fahira da ayak izlerini yok etmek için mağaranın çevresinde koyunları otlatırdı.

Kanıtlar: Bu kesin ayrıntılar otantik biyografi kitaplarında belgelenmiştir ve Kur’an-ı Kerim Yüce Allah’ın bu zor anına atıfta bulunur:1

إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا ۖ فَأَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُوا السُّفْلَىٰ ۗ وَكَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

(Tevbe Suresi: 40). Bu ayet, Allah’ın onlara vahyettiği sükûneti ve O’nun desteğini vurgulamaktadır.

Medine’ye giriş: Sıcak bir karşılama ve yeni bir temel

Peygamber (s.a.a) ve Ebu Bekir zorlu bir yolculuktan sonra Kuba’ya (Yesrib yakınlarında) ve ardından Medine‘ye vardılar. Ensar onu tezahürat ve tekbirlerle karşılamaya çıktılar ve şu sloganı attılar: “Dolunay üzerimize Thaniyat al-Wada’a’dan doğdu”. Bu karşılama sadece bir kutlama değil, İslam için yeni bir dönemin başladığının ilanıydı.

Peygamber (s.a.a) gelir gelmez yeni devletin temellerini atmaya başladı:

  1. Peygamber Mescidinin İnşası: Peygamber’in ilk işi camiyi inşa etmek olmuştur. Cami sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir yönetim, eğitim, danışma, toplantı ve askeri komuta merkeziydi ve İslam toplumunun çekirdeğini oluşturuyordu.
  2. Muhacir ve Ensar arasındaki kardeşlik: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke’den gelen muhacirler ile Medine’den gelen Ensar arasında kardeşlik tesis etmiştir. Peygamber onları Allah’ın kardeşlik bağıyla birbirine bağlamış, Ensar’ın mallarını ve evlerini Muhacirlerle gerçek kardeşlermiş gibi paylaşmalarını sağlamıştır: Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim’de bu büyük kardeşliği ve Ensar’ın muhacir kardeşlerini kendilerine nasıl tercih ettiklerini anlatan birçok hadis vardır.
  3. Şehir Tüzüğü (gazete): Peygamber Medine için “Medine Vesikası” olarak bilinen bir anayasa oluşturdu. Bu belge şehrin tüm sakinleri arasındaki ilişkileri düzenledi: Müslümanlar (göçmenler ve Ensar), Yahudiler ve diğerleri… Bu belge barış içinde bir arada yaşamanın, vatandaşlık haklarının ve şehrin ortak savunması için sorumluluğun temellerini atmıştır. Bu belge, bir arada yaşama ve adalet ilkelerini tesis eden tarihteki ilk kapsamlı sivil anayasadır.

Sonsöz: Bir Devlet Kurmak ve Bir Medeniyet Büyütmek

Peygamber’in Hicreti İslam için yeni bir başlangıçtı; sadece zarardan kaçış değil, aynı zamanda güçlü bir millet ve devletin kuruluşuydu. Adaletin, birlikte yaşamanın ve dayanışmanın temellerini atmış ve maneviyat ile pratikliği, kardeşlik ile gücü birleştiren uyumlu bir Müslüman toplumu inşa etmek için eşsiz bir model sağlamıştır. Bu andan itibaren İslam, ışığı ve adaletiyle dünyayı aydınlatarak güçlü bir şekilde yayılmaya başladı.


Peygamber’in hicretöyküsünden liderlik ve planlama konusunda çıkardığınız en önemli ders nedir?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu